Haberler

Köy Korucuları TBMM de
http://www.kamuhaber.net/alt.php?tad=haberler&resim=haber_resim&ic=haber&no_h=31098 tarih 02.03.2011, 17:35 (UTC)
 İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir grup köy
korucusuyla TBMM kulisinde bir araya gelerek, sorunlarını dinledi.

Güneydoğu Anadolu illerinden bazı milletvekilleriyle beraber Meclise
gelen korucular, Bakan Atalay'a özlük haklarına ilişkin sorunlarını anlatarak,
çözüm istediler. Maaşlarının yetersizliğinden yakınan korucular, Yeşilkart
uygulamasından SGK sistemine geçmek istediklerini söylediler.

Atalay, köy korucularının önemli hizmetler yürüttüklerini ve Hükümet
olarak bu hizmetlerin farkında olduklarını belirterek, ''Uzun süredir
gündemimizde köy korucularının ve muhtarların özlük haklarının düzeltilmesi var.
Bu konuda çalışmalar yapıldı. Seçimden sonra bu düzenlemeler TBMM'ye
gönderilecek'' dedi.

Köy Kanunu'nda da değişiklik yapılacağını hatırlatan Atalay, ''Biz
Hükümet olarak, AK Parti olarak her şeyi açık açık söylüyoruz. Düzenlemeyi 'seçim
rüşveti olarak' algılanır diye şimdi Meclise getirmedik. Böyle algılanmaması için
düzenlemeyi seçim sonrasına bıraktık'' diye konuştu.

Eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın bugün
toprağa verilmesi dolayısıyla yoğun bir gündem bulunduğunu hatırlatan Atalay,
yarın da Yunanistan İçişleri Bakanı ile görüşme yapacağını söyledi.

Korucuların maaş artışı, emeklilikten sonra silah taşıma talebi ve SGK'ya
tabi olma isteklerini yakından bildiğini ve bu konu üzerinde çalıştıklarını
anlatan Bakan Atalay, korucularla ''hakkınızı helal edin'' diyerek vedalaştı. (16.24)
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir grup köy
korucusuyla TBMM kulisinde bir araya gelerek, sorunlarını dinledi.

Güneydoğu Anadolu illerinden bazı milletvekilleriyle beraber Meclise
gelen korucular, Bakan Atalay'a özlük haklarına ilişkin sorunlarını anlatarak,
çözüm istediler. Maaşlarının yetersizliğinden yakınan korucular, Yeşilkart
uygulamasından SGK sistemine geçmek istediklerini söylediler.

Atalay, köy korucularının önemli hizmetler yürüttüklerini ve Hükümet
olarak bu hizmetlerin farkında olduklarını belirterek, ''Uzun süredir
gündemimizde köy korucularının ve muhtarların özlük haklarının düzeltilmesi var.
Bu konuda çalışmalar yapıldı. Seçimden sonra bu düzenlemeler TBMM'ye
gönderilecek'' dedi.

Köy Kanunu'nda da değişiklik yapılacağını hatırlatan Atalay, ''Biz
Hükümet olarak, AK Parti olarak her şeyi açık açık söylüyoruz. Düzenlemeyi 'seçim
rüşveti olarak' algılanır diye şimdi Meclise getirmedik. Böyle algılanmaması için
düzenlemeyi seçim sonrasına bıraktık'' diye konuştu.

Eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın bugün
toprağa verilmesi dolayısıyla yoğun bir gündem bulunduğunu hatırlatan Atalay,
yarın da Yunanistan İçişleri Bakanı ile görüşme yapacağını söyledi.

Korucuların maaş artışı, emeklilikten sonra silah taşıma talebi ve SGK'ya
tabi olma isteklerini yakından bildiğini ve bu konu üzerinde çalıştıklarını
anlatan Bakan Atalay, korucularla ''hakkınızı helal edin'' diyerek vedalaştı.
 

Köy Korucuları, Eylemsizlik Kararını Kaldıran Pkk'ya Meydan Okudu
http://www.haberciniz.biz/koy-koruculari,-eylemsizlik-kararini-kaldiran-pkkya-meydan-okudu-989138h.htm tarih 02.03.2011, 17:33 (UTC)
 Köy Korucuları Derneği Başkanı Ali Haydar Yener, PKK terör örgütünün eylemsizlik kararını sona erdirdiğine ilişkin kararıyla ilgili olarak, "Varsa bir güçleri lütfetsinler, gelsinler. Bunlar boş tehditler, boş laflardır. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgesindeyiz; kendi insanlarımızın içindeyiz. Onların boş tehditlerine kanmayacağız" dedi.

Özlük haklarında iyileştirme talebiyle Ankara'ya gelen ve dün TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ile görüşen köy korucuları Atlas Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Köy Korucuları Derneği Başkanı Ali Haydar Yener, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan da randevu talep ettiklerini ve bu görüşmeyi yapmadan Ankara'dan ayrılmayacaklarını belirterek, seçim öncesi tatmin edici bir açıklama beklediklerini söyledi. Yener, köy

korucularının Doğu ve Güneydoğu'nun gerçeği olduğunu belirterek, "Kürtler hiçbir zaman ülkesine, vatanına, milletine karşı herhangi bir eylemde bulunamaz, bulunmamıştır" dedi.

PKK'nın ise dış güçlerin kullandığı sözde Kürt temsilcileri olduğunu belirten Yener, köy korucuları ile ilgili gösterime giren sinema filminin de gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yener, "Benim korucum namuslu, şerefli, vatanına, milletine bağlı, barışı, huzuru seven, inançlarına bağlı, örf, adet, geleneklerine bağlı; hiçbir şekilde bir insanı öldürmeye teşebbüs etmez. Ama oysa 25 yıldır biz çocuklarımızı, ailemizi ve kendimizi, bütün sosyal hayatımızı hiçe sayarak bu tehditlerin karşısında durduk" diye

konuştu.

Bir Kürt olarak, asla bir Türk ile sorunu olmadığını belirten Yener, "Biz kardeşiz. Ben Kürt kökenli olarak Türkoğlu Türküm" dedi.

Kahramanmaraş sorumlusu Celalettin Fırtına ise, vatanın bölünmez bütünlüğünü, milletin can ve mal güvenliğini korumak için, PKK terör örgütüne karşı, güvenlik güçleri ile kol kola, can cana olmuş köy korucuları olduklarını belirterek, "Ben Türk kökenliyim. Devletine bağlı, vatanın bölünmez bütünlüğü, ay yıldızlı bayrağımız için çalışan bir Kürt ne kadar Kürtse, ben de o kadar bir Kürt'üm. Ben ne kadar Türk isem, onlar da o kadar Türk'tür" şeklinde konuştu.

PKK terör örgütünün 25 yıldır amacına ulaşamadığını ve ulaşamayacağını belirten Fırtına, "Terörle mücadeleyi 25 yıldır başarıyla devam ettirdik, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için, al bayrağımız için, tek devlet için bir 25 yıl daha bu görevde azim ve kararlılıkla askerimizin, Mehmetçiğimizin yanında olacağımızı taahhüt ediyoruz" dedi.

Fırtına ayrıca, dün İçişleri Bakanı Atalay ile yaptıkları görüşmede, Bakan Atalay'ın kendilerine özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili kanunun en kısa zamanda çıkartılacağını söylediğini de aktardı.

PKK'NIN EYLEMSİZLİK KARARINI KALDIRMASI

Dernek Başkanı Yener, Başbakan Erdoğan'ın seçim öncesi terör saldırıları olabileceğine ilişkin açıklamaları ve PKK'nın da eylemsizlik kararını kaldırmasıyla ilgili bir soru üzerine ise şöyle konuştu:

"Bizler buradayız. Bugüne kadar yaptıkları açıklamalar neyse, Kürt temsilciliğinde ne kadar samimilerse, eylemsizlik kararının kaldırılmasını biz de o kadar ciddiye alırız. Biz bunu dikkate almayız. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgesindeyiz. Kendi insanlarımızın içindeyiz. Onların boş tehditlerine kanmayacağız. Onlar yok olmuş, bitmiş. Onları gündeme getiren bazı organlardır. Çünkü bizlere o imkan tanınmıyor. Bugün dünyanın en büyük gücü basındır. Keşke bizler de kendimizi anlatma imkanı

bulabilseydik. Kendilerinin yapmış olduğu bütün çirkin, insanlık dışı hareketleri geçici köy korucuları ve Güneydoğu halkı yapmış gibi gösteriyorlar. Bu asılsızdır. Hiçbir zaman Güneydoğu halkı bölünmeden yana değildir. İnsanlık dışı hareketlerden yana değildir, tamamen barışçıldır. Varsa bir güçleri lütfetsinler, gelsinler. Bunlar boş tehditler, boş laflardır. PKK diye bir şey de yoktur, inanmıyoruz. Bazı güçlerin olmayan bir şeyi var etmesidir. Bu de kendi menfaatleri içindir. Çünkü PKK olmadan, kargaşa

olmadan onlar beslenemezler. Kamuoyu rahat olmalıdır. Seçimimiz rahat geçecektir."

Daha sonra Kürt olduğunu açıklayan Yener ve Türk olduğunu açıklayan Fırtına birbirlerine sarılarak dostluk pozu verdi.
 

Geçici Köy Korucuları Tazminatlarını İstedi
02.11.2009 (İHA) tarih 26.01.2011, 11:15 (UTC)
 IHA) Adıyaman’da geçici köy korucusu olarak görev yapan kişiler devletin tazminatlarını ödemedikleri iddiasıyla basın açıklaması yaptılar.

Demokratik Açılım ve Mardin’in Bilge köyünde yaşanan katliamda geçici köy koruculuğu sisteminin kaldırılması tartışılırken, emekli olanlar tazminatlarını alamadıklarını dile getirdiler.

1986 Yılında terörle mücadele için geçici köy korucusu adı altında göreve alınan ve emekli olan kişiler yağmur altında Demokrasi Parkı önünde basın açıklaması yaptı. Geçici köy korucuları adına basın açıklaması yapan Sabri Kelepçe, devletin kendilerine haksızlık yaptığını dile getirerek, tazminatlarının ödenmesini istedi.

Sabri Kelepçe, "Göreve başladığımız günden, emekli olana dek büyük bir fedakarlıkla özveriyle kefeni boynunda derler ya, o türden askerlerle, özel timlerle günlerce dağlarda, operasyonlarda 20 adım önde biz vardık. Mağaraların içini önce biz arar, sonra diğerleri bakardı. Karakolların emniyet ve işçiliğinde büyük emeklerimiz vardı. Hazır kıta gibi ne zaman çağırılırsak göreve hazır durumdaydık. Bölgenin kritik noktalarında 24 saat nöbet tutma bizim asli görevimizdi. Devletimize yürekten bağlılığımız ve

fedakar gayretimiz neticesi birçok hısımlarımızla, hasım durumuna düştük. Gözümüz, kulağımız her zaman Tv lerde, hani hakkımızda yani özlük hakkımızda bir iyileşme olur düşüncesiyle. Devletimize hükümetimize hep güven duyduk ama maalesef geldiğimiz nokta bize göre hak etmediğimiz, devletimizin hukuk ilkelerine de hiç yakışmayan bir durumdur" dedi.

’20 22 yıl kamu görevi yapıp da tazminatı verilmeyen herhangi bir devlet kurumu var mıdır?’diye soran Kelepçe, "Bizler bu ülkenin üvey evlatları mıyız? Bizim aile geçimi diye bir sorunumuz olamaz mı sizce? Sağlık karnemizin yeşil kart olması da bize yapılan ayrı bir haksızlıktır. Yetkililerimizden mevcut durumumuzu gözden geçirmesini, tazminat hakkımızı verilmesini ve aylık ücretlerimizde iyileştirme yapılmasını talep etmekteyiz" şeklinde konuştu.

Emekli geçici köy korucuları basın açıklamasının ardından basın olaysız bir şekilde dağıldı.
 

GEÇİCİ KÖY KORUCULUĞU SİSTEMİ KALDIRILMALIDIR
Cuma, 08 Mayıs 2009 İNSAN HAKLARI DERNEĞİ tarih 26.01.2011, 11:12 (UTC)
 Öncelikle, Mardin'in Mazıdağı ilçesi Bilge Köyünde işlenen katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Zanlıların geçici köy korucusu olması, öteden beri söylediğimiz gibi bu sistemin kaldırılması gerektiğini adeta kanıtlar niteliktedir.

İHD, kendisine yapılan başvurular ile tespit edebildiği olaylarda geçici köy korucularından kaynaklanan hak ihlalleri raporunu çıkarmıştır. Durum oldukça vahimdir.

Geçici köy koruculuğu 26.03.1985 tarihli ve 3175 sayılı kanunla kabul edilmiştir. 442 sayılı Köy Kanunun 74. maddesi içine eklenen hükümlerle düzenlemeler yapılmıştır. Kanuna göre,” olağanüstü hal ilanını gerektirecek sebeplere bağlı olarak şiddet hareketlerinin köyde veya çevresinde artması hallerinde geçici köy korucusu bulundurulabileceği belirtilmiştir.

Geçici köy koruculuğu sistemi kaldırılmalıdır. Niçin;
1- Yasal olarak OHAL kalktığından, bu sistemin de kalkması gerekmektedir.
2- Güvenlik kuvvetleri için belirlenmiş görev, sorumluluklar ve yaptırımlar bunlar için öngörülmemiştir. Bu durum başlı başına bir asayiş sorunu haline gelmiştir.
3- Kürt sorununda şiddet politikasının devamında önemli bir araç olarak geçici köy koruculuğu kullanılmıştır. Kürt sorununda barışçıl politikaların uygulanabilmesi için bu sistemin kaldırılması gerekir.
4- Geçici köy korucusu bulunduran köylerde şiddete dayalı bir kültür oluşmuştur. Bu kültürün etkileri giderek Türkiye'ye yayılmaktadır.
5- Devletin uyguladığı cezasızlık politikasından bunlar da yararlanmıştır. Suç işleyenlere karşı etkili ve yeterli soruşturma ve koğuşturma yapılamamıştır.
6- İzlenimlerimize göre Kürtlerin çoğunluğu içerisinde geçici köy korucuları adeta ötekileştirilmiştir. Bu durum ileride ağır travmaların yaşanmasına sebep olabilir.
6- Boşaltılan köylere geri dönüşün önündeki en önemli engellerden biri de geçici köy koruculuğudur.
7- Devlet içindeki yasadışı yapılanmalın GKK’ları birçok olayda kullandığına dair kuvvetli iddialar vardır. JİTEM-Geçici Köy Koruculuğu arasındaki gizli ilişkiler açığa çıkarılmalıdır.

Sebepleri daha da artırılabilecek somut olguları sıraladığımızda, geçici köy koruculuğunun devamında ısrar şiddet politikalarının devamında ısrar anlamına gelecektir.

 

Geçici Köy Korucuları Dertli
Bayram BULUT - DİYARBAKIR / DHA (Doğan Haber Ajansı) 30.05.2010 tarih 26.01.2011, 11:11 (UTC)
 "EMEKLİLİK VE SOSYAL HAKLARIMIZI İSTİYORUZ" Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgede yürüttüğü terörle mücadelede ön saflarda yer alan ve son 2 gün içerisinde meydana gelen çatışmalarda 4 arkadaşlarını kaybeden geçici köy korucuları emeklilik ve sosyal haklarını istiyor.





"EMEKLİLİK VE SOSYAL HAKLARIMIZI İSTİYORUZ"

Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgede yürüttüğü terörle mücadelede ön saflarda yer alan ve son 2 gün içerisinde meydana gelen çatışmalarda 4 arkadaşlarını kaybeden geçici köy korucuları emeklilik ve sosyal haklarını istiyor. Elazığ'ın Maden ilçesine bağlı Kaşlıca köyünde 17 yıldır korucu olarak görev yapan Kaya Baysal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Bölgede terörle mücadelede görev yapan 50-60 bin korucu Emeklilik ve sosyal haklarını istiyor"dedi.

Elazığ'ın Maden ilçesine bağlı Kaşlıca köyünde yaşayan ve ilçe merkezindeki 400 korucudan biri olan köy korucusu Kaya Baysal, haber için bölgeye giden gazetecilere dert yandı. 17 yıldır köy korucusu olarak görev yaptığını ve 24 saat nöbet tutup operasyonlara katıldığını belirten Baysal, "Sayın Başbakanımıza sesleniyorum. Bölgede zor şartlarda görev yapan ve devlet adına gerektiğinde polis ve asker olan 50-60 bir korucu haklarını istiyor. Emeklilik ve sosyal haklarımızın verilmesini istiyoruz. Başka hiç bir işimiz ve geçim kaynağımız yoktur. Devletin aylık verdiği 660 Tl maaş ile geçinmeye çalışıyoruz"dedi.

Geçici köy Korucularının büyük sıkıntı içerisinde olduğunu 20 yıl görev yapıp daha sonra emekliye ayrılan koruculara ya 20 bin Tl tazminat yada ayda 300 Tl aylık bağlandığını ifade edene köy korucusu Kaya Baysal, "Benim iki çocuğum var geçimimi sağlayamıyoruz. Bu kadar riskli bir görev yapıyoruz, hiçbir sosyal güvencemiz yoktur. Aldığımız maaş bize yetmiyor. Biz, emeklilik ve sosyal güvence istiyoruz"diye konuştu.



 

Köy korucuları devlet memuru oluyor
24 Eylül 2006(bugün gazetesi) tarih 26.01.2011, 11:09 (UTC)
 Türkiye’de son dönemde artan terör olayları ve terörün yoğun olarak yaşandığı bölgelerden gelen şehit haberleri, hükümeti yeni arayışlara itti.

Uzun süredir işlevini bitirdiği gerekçesiyle kaldırılması planlanan, Avrupa Birliği’nin (AB) de bu yönde telkinde bulunduğu Geçici Köy Korucuları ile ilgili olarak hükümet önemli bir yasal düzenleme hazırladı. Kısa bir süre sonra hayata geçecek olan Geçici Köy Korucuları Yasa Tasarısı ile sosyal güvencesi bulunmayan Köy Korucuları sosyal güvence altına alınması öngörülüyor. Köy korucularına devlet memurluğu statüsüne alacak olan bu yasal düzenlemeyi hükümet AB’ye de resmen bildirdi. Dışişleri Bakanlığı tarafından AB’ye sunulan bilgi notunda, köy koruculuğunun kaldırılmasının söz konusu olmadığı ve şimdiye kadar sosyal güvencesi bulunmayan sadece yeşil kart hakkı bulunan koruculara sosyal güvence sağlanacağı ifade edildi. Hükümet, Köy Korucularıyla ilgili olarak hazırladığı reform paketini kısa süre sonra hayata geçirmeyi planlıyor. Köy koruculuğu konusunda atılacak reform paketi, geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı tarafından AB'ye de bildirildi. Ankara'nın Brüksel'e gönderildiği "köy korucuları" konusundaki bilgi notu, AB’nin sürekli eleştiri konusu yaptığı ve "bu sistemi kaldırın" çağrısına rağmen, Türkiye’nin köy korucularından vazgeçmeyeceğini resmen ortaya koydu. Ankara’nın Brüksel’e gönderdiği köy korucuları ile ilgili belge, şimdiye kadar AB’nin köy korucuları ile ilgili ağır eleştirilerine de karşı cevap niteliği de taşıyor. Ankara, belgede, ülkedeki devam eden terör tehdidini hatırlatarak, “köy korucularına hâlâ ihtiyaç olduğunun’ altını çizdi. Köy koruculuğunun şu an için kaldırılmasının söz konusu olmadığının belirtildiği belgede, sayının ise azaltılmakta olduğu ifade edildi. Belgede, "2000 yılından bu yana yeni köy korucusu istihdam edilmiyor, dolayısıyla sayıları yıldan yıla düşüyor" denildi.



 

<-Geri

 1 

Devam->

GEÇİCİ KÖY KORUCULARI
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol